Hırsızlık suçu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 141. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır: Zilyedinin rızası olmaksızın, başkasına ait taşınabilir bir malı kendisi ya da bir başkası için menfaat sağlama amacıyla bulunduğu yerden almayı ifade eder. Bu suçu işleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hırsızlık suçunun nitelikli ve hafifletici halleri, malın değerinin düşük olması ya da kullanma hırsızlığı gibi durumlar ise TCK'nın 142-147. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu tür davalarda hukuki destek almak için bir ceza avukatına danışabilirsiniz. Bu suçun gerçekleşmesi için iki temel koşulun sağlanması gerekir. İlk olarak, suça konu olan eşyanın taşınabilir ve ekonomik bir değere sahip olması şarttır. Araba, çanta, cüzdan veya bisiklet gibi nesneler bu duruma örnek gösterilebilir. İkinci olarak, failin malın zilyedi konumunda olması gereklidir. Zilyetlik, bir şeyi fiili hakimiyeti altında bulunduran kişiyi ifade eder. Bu bağlamda hırsız, izinsiz olarak sahibinden aldığı eşyayı kendi kontrolünde bulundurmalıdır. Ayrıca hırsızın çaldığı eşyayı yine izinsiz olarak alan bir başka kişi de aynı şekilde hırsızlık suçunu işlemiş sayılır. Burada kritik olan nokta, hırsızın çaldığı malı kontrolü altında tutarak ondan yararlanması ya da ekonomik çıkar sağlamasıdır. Eğer bir hırsız suçüstü yakalanırsa ve kesintisiz bir takip sonucu ele geçirilirse, failin çaldığı eşya üzerindeki tam hakimiyeti oluşmadığından suç teşebbüs aşamasında kalır ve bu doğrultuda cezalandırılır. Ancak takip sırasında hırsız izini kaybettirir ve eşyayı kendi hakimiyetine alırsa, hırsızlık suçu tamamlanmış sayılır ve yakalandığında bu kapsamda ceza alır.
Nitelikli hırsızlık TCK madde 142’ de şu şekilde düzenlenmiştir;
1- Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
2- Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,
3- Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,
4- Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Hırsızlık Suçu ;
a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,
b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,
c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,
d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle,
e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,
f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,
g) büyük veya küçük baş hayvan hakkında,
h) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında, İşlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.
Suç, sıvı ya da gaz hâlindeki enerji ile bunların taşınması, işlenmesi veya depolanmasıyla ilgili tesislerde işlendiğinde, faile beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir. Eğer bu eylem, bir örgütün faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilmişse, bu ceza yarı oranında artırılarak uygulanır ve ayrıca on bin güne kadar adlî para cezası hükmedilir. Bu suçu işlemek amacıyla konut dokunulmazlığının ihlali veya mala zarar verme fiilleri gerçekleştirilirse, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması için şikâyet şartı aranmaz. Eylemin sonucunda haberleşme, enerji veya demir yolu ya da hava yolu ulaşımı gibi kamu hizmetlerinde, geçici de olsa aksama meydana gelmesi durumunda, verilecek cezalar yukarıdaki fıkralar çerçevesinde yarısından iki katına kadar artırılarak uygulanır.
Hırsızlık Suçunun Gece Vakti İşlenmesi
TCK madde 143 ‘’Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.’’ şeklinde düzenlenmiştir. Fail, basit ya da nitelikli hırsızlık suçunu gece vakti işlerse verilecek olan temel cezanın yarısı oranında artırılır.
Ortak Mülkiyetteki Mal ve Hukuki İlişkiye Dayanan Alacağı Tahsil Amacıyla Hırsızlık Suçunun İşlenmesi
TCK madde 144 ‘’Hırsızlık suçunun; a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde, b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla, İşlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.’’ şeklinde düzenlenmiştir. Hırsızlık suçunu fail, paydaş veya elbirliği şeklinde malik olduğu eşya üzerinde veya var olan alacağını tahsil etmek amacıyla işlemişse fail 2 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Bu durumda failin ceza alması mağdurun şikayetine bağlıdır.
Hırsızlık Suçuna Konu Eşyanın Değerinin Az Olması
TCK madde 145 ‘’Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.’’ şeklinde düzenlenmiştir. Ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde daha az ceza gerekmektedir.
Hırsızlık suçu kapsamında değerlendirilen kullanma hırsızlığı, Türk Ceza Kanunu’nun 146. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: Hırsızlık fiilinin, malın yalnızca geçici olarak kullanılıp daha sonra sahibine iade edilmek üzere işlenmesi durumunda, bu suça şikayet üzerine işlem yapılır ve verilecek cezada yarıya kadar indirim uygulanabilir. Ancak malın başka bir suçun işlenmesinde kullanılması halinde bu indirim hükmü geçerli olmaz. Kısacası, bir kişinin taşınır bir eşyayı rızası dışında geçici olarak alıp kullanması ve ardından iade etmesi durumunda "kullanma hırsızlığı" suçu oluşur. Bu suçun meydana gelmesi, failin ilgili eşyayı geçici bir süre için alarak kullanmasıyla tamamlanır. Kullanma hırsızlığı, şikayete bağlı bir suç olarak sınıflandırılır. Suç işlendiğinde, failin cezası temel cezadan yarı oranında indirilir. Ancak failin aldığı eşyayı başka bir suç işlemek için kullandığı belirlenirse bu durum cezada indirim yapılmasına engel teşkil eder.
Hırsızlık Suçu: Şikâyet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma Hırsızlık suçunun basit ve nitelikli halleri kendiliğinden soruşturulmaktadır ve takibi şikâyete bağlı suçlar arasında yer almaz. Bu durum, suçun şikâyet süresine tabi olmadığı anlamına gelir. En basit halinde dahi, suç 8 yıl içinde şikâyet edildiğinde soruşturma başlatılabilir. Ayrıca, mağdurun şikâyetten vazgeçmesi kamu davasını sona erdirmez. Mağdur, dava sürecinin her aşamasında ceza davasına katılarak taraf sıfatını kazanabilir. Hırsızlık suçunun basit halinin söz konusu olduğu durumlarda uzlaştırma prosedürünün uygulanması zorunludur. Eğer uzlaşma kapsamında değerlendirilen bu suçta uzlaştırma sağlanamazsa soruşturma veya kovuşturma süreci devam ettirilmelidir. Hırsızlık suçuna ilişkin davalar, ister basit ister nitelikli hallerde olsun, asliye ceza mahkemesi tarafından yürütülmektedir. Hırsızlık Suçunda Etkin Pişmanlık Hırsızlık suçu işlendikten sonra failin pişmanlık duyması beklenir, ancak sadece pişmanlık yeterli değildir. Failin kendi isteği ile suçunu, henüz polis veya savcılık tarafından tespit edilmeden itiraf etmesi gereklidir. Bu durum, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını sağlar. TCK madde 168’e göre, suç tamamlandıktan sonra ya da henüz kovuşturma başlamadan önce fail mağdurun uğradığı zararı tamamen ve aynen giderirse, verilecek cezada üçte ikiye kadar indirim yapılabilir. Ancak kovuşturma başladıktan sonra fail mağdurun zararını karşılarsa, bu durumda cezada yarı oranında bir indirim uygulanır.
Bilişim sistemi kullanılarak gerçekleştirilen hırsızlık, nitelikli hırsızlık türleri arasında daha ağır ceza gerektiren bir suç olarak değerlendirilmektedir. Bu tür hırsızlığa örnek olarak, internet üzerinden kişilerin kredi kartı bilgilerinin kopyalanması ve bu bilgiler aracılığıyla para transfer edilmesi ya da ATM cihazlarına yerleştirilen cihazlarla kart bilgilerinin kopyalanması gösterilebilir. Uygulamada bu tür durumlar sıkça karşımıza çıkmaktadır. Hırsızlık suçunun temel şartları, bilişim sistemi kullanılarak işlenen hırsızlık türü için de geçerlidir. Yani mağdurun rızası olmaksızın, çıkar sağlama amacıyla ve taşınır bir eşyanın bulunduğu yerden alınması gerekir. Ancak, bilişim sistemleri kullanılarak gerçekleştirilen hırsızlıkta, taşınır eşya fiziki olarak değil, bilişim sistemleri aracılığıyla failin kontrolüne geçirilmiş olur. Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, bilgisayar ve mobil cihazlar üzerinden yürütülen işlemlerle ekonomik değer taşıyan para, hisse senedi ve altın gibi unsurlar genellikle bilişim sistemleri üzerinden yönetilmektedir. Bilişim sistemlerinin bu işlevselliği sayesinde, taşınır mal niteliğindeki unsurlara fiziki temas kurmaksızın işlem yapılabilir ve bu unsurların ekonomik değerleri değiştirilebilir. Bu bağlamda, bilişim sistemleri üzerinde yapılan herhangi bir işlem teknik olarak "veri" kavramıyla ifade edilmektedir. Bilişim sistemi kullanılarak işlenen hırsızlık suçlarında fail, ekonomik değeri olan taşınır malları fiziki bir temas gerekmeksizin mağdurun hesabından başka bir yere aktarıp, söz konusu malları mağdurun kontrolünden çıkararak kendi hakimiyetine geçirir. Bu da suçun temel unsurlarını oluşturmaktadır.