Kişisel Verileri Ele Geçirme, Başkasına Verme veya Yayma Suçu Nedir?
Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ya da paylaşma suçu, bireyin özel hayatına dair gizli kalması gereken ya da genelde bilinmeyen kişisel bilgilerinin, izin dışı şekilde ele geçirilmesi, başkalarına verilmesi veya yayılması ile oluşur. Örneğin, bir bankamatiğin kart bilgilerini çalan kişi bu suçu işler. Kişinin cep telefonunun numarasını umumi bir alanda paylaşmak ise "kişisel verileri yayma" suçu oluşturur. Bir başkasının kimlik bilgilerini düşmanlık içinde olduğu kişilere veren biri, "kişisel verileri başkasına verme" suçunu işlemiş olur. Uygulamada bu, "kişisel bilgilerin ele geçirilmesi suçu" olarak da adlandırılır.
Türk Ceza Kanunu'nun 5237 sayılı yasasının 136. maddesi, "Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme" başlığı altında bu suçu düzenler ve metin şöyledir:
Kişisel veri ihlali yapanlar, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır (TCK m.136/1).
Bu suç, seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. O yüzden, aşağıdaki üç seçimlik hareketten herhangi birinin hukuka aykırı yapılması cezalandırma gerektirir:
- Kişisel verilerin ele geçirilmesi,
- Kişisel verilerin başkasına verilmesi,
- Kişisel verilerin yayılması.
TCK md.136'daki bu suç, özel hayatın gizliliği değerlerini koruma amaçlı özel bir norm olarak tanımlandığından, şu suçlarla karıştırılmamalıdır:
- Konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması,
- Özel hayatın gizliliğini ihlal,
- Haberleşmenin gizliliğini ihlal,
- Kişisel verilerin kaydedilmesi,
- Bilişim suçları.
Suçun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı
Kişisel verileri hukuka aykırı şekilde verme veya ele geçirme suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almaz. Dolayısıyla, suç işlendiği öğrenildiğinde savcılık kendi inisiyatifiyle soruşturma başlatabilir. Bu tür suçlar için zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç tarihinden itibaren 8 yıl içinde bildirilmezse, dava açma süresi geçmiş kabul edilir ve soruşturma yapılamaz.
Hangi Bilgiler Kişisel Veri Olarak Kabul Edilir?
Kişisel veri kavramının anlamı ve korunması esasları, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile belirlenir. Bu kanuna göre, kimliği belirli ya da belirlenebilir kişiye ait her bilgi kişisel veri olarak kabul edilir.Kişisel Verileri Ele Geçirme, Başkasına Verme veya Yayma Suçunun Unsurları
Yargıtay'a göre, kişisel verilerle ilgili suçun unsurları, aşağıdaki seçimlik hareketlerden herhangi birinin gerçekleştirilmesiyle oluşur:
1. Kişisel Verileri Başkasına Verme Suçu: TCK md. 136'da belirtilen "başkası" ifadesi, hem gerçek kişileri hem de tüzel kişileri içermektedir. Örneğin, bir şirketin hukuka aykırı şekilde kişisel verilere erişmesi, bu suçu oluşturur. Bu bilgiler, elden, posta veya internet üzerinden e-posta gibi yollarla iletilebilir. Burada önemli olan, verilerin iletilmesinin hukuka aykırı olmasıdır; verilerin elde edilme şekli ise önemsizdir.
2. Kişisel Verileri Yayma Suçu: Kişisel verilerin yayılması, bu bilgilerin üçüncü kişilere duyurulması veya dağıtılması anlamına gelir. Bu eylem, internet üzerinde bir web sitesinde yayınlamak, birden fazla kişiye e-posta göndermek, kısa mesajla paylaşmak veya medyada yayımlamak gibi yöntemlerle gerçekleştirilebilir.
3. Kişisel Verilerin Ele Geçilmesi Suçu: Kişisel verilerin ele geçirilmesi, başkasının kontrolü altında bulunan bir verinin failin eline geçmesi durumudur. Bu fiil, belgelerin alınması veya bilişim sistemlerinden verilerin sızdırılması yoluyla meydana gelebilir.
TCK md. 136'ya göre, kişisel verileri hukuka aykırı şekilde verme, yayma veya ele geçirme suçları soyut tehlike suçları olarak tanımlanmıştır. Bu hareketlerin gerçekleşmesiyle suç ortaya çıkar ve zararın meydana gelmesi şart değildir.Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Şekilde Kullanılması Suçu ve Cezası (TCK md. 136)
Hukuka aykırı şekilde kişisel verileri başkasına verme, yayma ya da ele geçirme suçunun cezası, iki yıldan dört yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir (TCK md. 136).
Eğer suçun konusu, nitelikli cinsel saldırı mağduru veya mağdur çocuk ifadelerini içeren kayıt ve görüntüler olursa, ceza bir kat artırılır (CMK m.236/5-6).
Hukuka aykırı olarak kişisel verileri vermek, yaymak veya ele geçirmek suçunun;
Kamu görevlisi tarafından görev yetkisi kötüye kullanılarak,
Belirli meslek ya da sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak
işlenmesi halinde, verilen ceza yarısı oranında artırılır (TCK md. 137). Bu durumlarda ceza üç yıldan altı yıla kadar hapis cezasına çıkar.
Nitelikli Suç Hallerinde Ceza Artırımı (TCK md. 137)
Aşağıda belirtilen koşullarda, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde verilmesi, yayılması veya ele geçirilmesi nedeniyle verilen ceza, yarı oranında artırılır:
1. Suç kamu görevlisi tarafından işlenirse ve görev yetkisi kötüye kullanılırsa, TCK m.136'ya göre hükmedilen ceza yarı oranında artırılarak uygulanır (TCK 137/1-a).
Ceza hukukunda "kamu görevlisi," kamusal faaliyetin yürütülmesine sürekli, süreli veya geçici olarak dahil olan kişiyi ifade eder. Bu terim geniş bir anlam taşır ve milletvekili, polis memuru, bilirkişi gibi birçok mesleği kapsar. Örneğin, bir harita mühendisi mahkemede özel bilirkişi olarak atandığında kamu görevine dahil olmuş sayılır.
Suçun nitelikli halinin uygulanabilmesi için, kamu görevlisinin görev yetkisini kötüye kullanarak kişisel verileri ele geçirmesi veya yayması gerekir. Kamu görevlisi görev sırasında ama görev kapsamı dışındaki bir fiille suçu işlerse bu nitelikli hal uygulanmaz.